SİLİK ÇİZGİ

   Kımıltısız bir susuşun ardına sığınmıştı yine. İnsan, insanın karanlığıdır, dedi, geceyi parlatan ay'a bakarak. Aslında insan, insanı, en çok anlaması gereken yerde, çaresiz bırakıyordu. Bir kötülük etmeden de bazen birine zarar verilebiliyordu. 
     Varlıkla yokluğun arasındaki o muğlak çizginin belirginleşmesi için vereceğimiz kararları dönüşümsüz bir surette demirlemeliydi. Gemiyi limana sağlam bağlayan çapa değildi sadece, sağlamlık; demirin neye tutunduğuna da bağlıydı. Bizler aslolanı gözden kaçırdığımızda esasen ipin ucunu da kaçırmış oluyorduk. Kaçırdığımız şey kaderimiz miydi hayallerimiz mi bunu gökyüzüne sormalıydık.Susmak gerektiği yerde susmalı, konuşmayı beyhude bir çabaya kurban etmemeliydik.

Bu blogdaki popüler yayınlar

MÜTEKABİL BİR SERZENİŞ

HIŞIRTIYI ÇIKARAN KİM?