KAPANIŞI BEKLEYİŞ
Efil efil esen bir rüzgâra tutunup uçmak istiyorum, dedi, kahvesini yudumlayıp pencerede tütsülenmiş gibi dalganan perdeye bakarak. Bir iç çekiş mi yoksa bir buruk niyaz mı bu tutunduğu muğlak düşünce, bilemedi. Ben ki; her istediğini değil, zarurî olanı bile yapmam bazen. Misal berrak bir su getirip koysalar avucumun içine, dedi, susuz da olsam içemem onu izlemekten. Peki ya öyleyse gizlerimin görünülürlüğü ne zaman gün yüzüne çıkacaktı? Kendimden emin olduğum kadar hislerimden emin olamıyordum. Duygularımın dilini çözen bağı kim yeniden ilikleyecekti boynuma? Daldığı yerden kaldıramadı gözlerini bir süre. Ben,kendimi, en çok beni anlayana teslim edemem, diye geçirdi içinden. Tamamlanmadan da yarım kalmayabilirdi insan nihayetinde... Ben böyle iyiyim, büsbütün değilsem de, yarım kalmış da değilim,dedi, kapattı perdeyi.