SAKINDIĞIM HUZURSUZLUĞUM

 Soğuk baharların iklimini taşıyorum üzerimde. Isıtacağını sandığım güneş bana rüzgâr oluyor birden. İnsan yazgısının kurbanıdır ya hani; ben de içine sığınmadığım odalarda kapalı kalıyorum.
Hapsolmuş yahut hapsedilmiş değilsem bile, kıpırtısızım.
   Hayatımın ortasındaki kasvet hep mi vardı yoksa onu ben mi var ediyorum bilmiyorum. Düzeltmeye çalıştığımda sanki hep aynı noktada boğulduğumu görüyorum. İleriye bir adım atmak cesaretinin kabzasını elimde tutsam da kırık bir korku tutuyor yakamı.
    Kozalağım çatlamış da içinden kelebek olup çıkamamışım hissi baskınlaşıyor her seferinde. Noktaları birleştirip bir doğruya varmıyorum.
   Ben sadece varış yerimi kolaylaştıracak bir ışık arıyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİLİK ÇİZGİ

HIŞIRTIYI ÇIKARAN KİM?

BİLİNDİK BİR ÇAĞRI