KIRGINLIĞIN EVRİLDİĞİ SURET
Kahverengi bulutlardan kendine bir örtü yapmış gökyüzünde nefes alıyor kadın. Nefes aldığından çok nefes veriyor. En çok kime borçlandığını bilmiyor. Kimden alacaklı olduğunun farkında oysa. Söylenmek diyor kendi kendine, hiçbir surette benim menfaatime değil. Susmalı diyor, içinden usulca.
İspata gerek duyulmayan duygularını bir sandığa saklayıp kapatıyor kapağını. Kilitlemeyi de ihmal etmiyor tabi. Anahtarını kimse bulsun istemiyor. Karşısına çıkmasını istemediği hisleriyle yüzleşmiyor.
Yazmak için yağmuru, uyumak için geceyi, sevmek için sevgiliyi ve veda içinse ayrılığı beklemiyor.
Birini diğerine şartlayan her şeyden ölesiye korkuyor. Gizlenmeyi değil, bulunmamayı yeğleyerek devam ediyor yoluna.
Yol, yürüdükçe; ne aydınlık ne karanlık bir sızı bırakıyor içinde.
Düşünüyor sonra; anlıyor ki, bağ kurduğu her şeyin ebedi eşlikçisidir insan, hem esiri hem de kölesi.
Saklanmak ve saklamak çözüm değil 'kaçışlarına' biliyor. Devam ediyor, kimsenin yoluna taş olmadan.
Tüm VARIŞ'ların tek bir bileni olduğunu bilerek...
Yorumlar
Yorum Gönder