Kayıtlar

Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İÇİMDEKİ KASVET

   Herşeyi alt üst edecek bir dengenin kurbanıyım bugünlerde. Adım attığım her yol bir toza dönüşüyor. Milim milim de ilerlesem koşar adım da, aynı güzergahta ayağıma bir taş takılıyor. Kimden yahut nereden geldiğini bilemediğim bu engellerle artık cebelleşemiyorum. Zira azmim cesaretim kadar kuvvetli değil.    Sonra birden; köpükleşen bir dalganın nahoş görüntüsü geliyor gözümün önüne. Sahrada su arar gibi değil denizde susamış gibi çaresiz hissediyorum.     Nasıl ki insan insanın boşluğunu dolduramazsa ben de yokluğunun kıvrımlarında büzüşüp kalıyorum. Kaldığım yer gideceğim yere rota oluşturamıyor. İzlencesi mümkün olmayan bir yolculuğun sessiz kurbanı oluyorum.

GECENİN GÜNDÜZE MERAMI

   İnsanın geceye ve geleceğe sakladığı şeyler birbirinden farklıdır. Gece uyutur, gelecek avutur. Şimdinin sureti ise belli belirsiz bir bulut olur gökyüzümüzde.    Sabaha çıkabilen için aydınlık her zaman vardır. Aydınlığı içinde büyüten için geceye kavuşmak korku vesilesi olmaz.    Hem geceyi hem gündüzü elinde taşımaya çalışan ise en bahtsız olanımızdır. Herşeye hakim gibi görünüp acziyetini belinde taşımaktadır çünkü.     Sırtımızı doğrultan ne karanlığın sonsuz kudreti ne gündüzün muhteşem nizamıdır. İçimizde var ettiğimiz sonsuz son bilincidir. Varoluşunu anlamsız simgelere eşleyen yolun sonuna varmadan tökezler. Oysa kâinatın eşsiz dengesi ve dinginliği ona sonlu bir hayat vadetmektedir.    Bize düşen kuşların ve bulutların sesine kulak vermektir.